Page 15 - Çalıkuşu Siirt7
P. 15

1                 Siir                                              Siirt İl Millî Eğitim Müdürlüğü       12


                                                                           Siirt İl Millî Eğitim Müdürlüğü       12




                            ,

















 OKUMAK                                        KÖREBE






           Dünya, tersliklerin meskeni pazar,                    Nedir her solukta, her farklı telde,
           Dünya, yaşamanın cevheri, mezar.                      Ruhumu kemiren, azgın sularda?
           Açan her gonca gül dönüyor küle;                      Nedir aradığım onulmaz çare;
           En zengini bile, zamana köle...                       Gölgesi yeten o hoş uzaklarda?

           Doğ ve öl; arada ye, iç ve barın!                     İçimde, dışımda müphem duvarlar...
           Bu mudur gelmenin asıl amacı?                         Eridikçe dondum: Bünyem azapta!
           Sorar elbet insan, erince yarın;                      Aradım, önümden kalktı hudutlar;
           “Niyedir bu varlık, nedir amacı?”                     Bir anda kayboldum: Künyem firarda!

           Zifiri bir cellat: yokluk kıskacı,                    Ben ki her nefesi sıcacık buğu;
           Kastetti canıma, kör bir gecede!                      Netliğini kesen can aynasının.
           Bir hissediş ki bu, ölümden acı;                      Allah’ı arayan Allah’ın kulu,
           Bir efsunlu hayat, hep bilmecede...                   Zehrini arayan ruh celladının...


           Şaşkınlık, içimde koyu şaşkınlık...                   Dünya halvetinde pişmekte ne var,
           Bir cenin misali, gurbet ve garip.                    Bulmadıkça huzur yaşantılarda?
           Kafamda, köpük köpük bir aşkınlık;                    Ölümün sobesi aşkın bir duvar;
           Uzaktan el sallar çekici gaip...                      Marifet, duvara dokunuşlarda...


           Yürüsem, dokunsam, ersem ve bilsem...                 Hayat kısır döngü, hayal sığınak;
           Perdeler ardında duruyor gölgem!                      Usandım uslanmaz hengâmelerden!
           Akla sığdırılmış hakikat ayan:                        Yalnızlık, içimde onmaz barınak;
           Kâinat tiyatro, insan figüran!                        Bir heyecan buldum kelimelerden...

           Akıl ve kalp, sizi taşımak ne zor!                    Açıl susam açıl, aralan perdem!
           Sizsiniz ruhumu devşiren akkor!                       Doldursun yokluğun dibini gövdem!
           Aynadaki şekil, çekil önümden;                        Bu mukadder oyun, ilahî ziynet;
           Göreyim kendimi, geçip özümden...                     Bu zor, mâveradan korkunç ganimet...







                                                                                                      Süleyman DAYAN
                                                                                                      Türkçe Öğretmeni
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20